27 Kasım 2023 Pazartesi

Kaan ve Ömer'in maceraları 3. Sezon 13. Bölüm: Büyük resim yarışması

 Ömer'den: Şu yazarın bize bölümleri sıra sıra anlattırmasına bayılıyorum. Kendi sıram gelsin diye nasıl bekledim anlatamam. Yarın ayrıca resim yarışmasına katılıyorum. Kaan ile bulduğumuz ilk uçakla İstanbul'a gideceğiz bu sefer. En hoş yanı da ney biliyor musunuz? İnci abla yani rahmetli Özge kardeşimizin annesi de onu temsilen orada olacak. Aslında bu üzücü bir şey ama hep dediğimiz gibi hayata negatif yönlerinden değil de daha pozitif yönlerinden bakmamız gerek. Bunu da maalesef ki bazen üzüntüden biz bile unutuyoruz biliyor musunuz? Her neyse gelelim şimdi benim yarışmaya nasıl tatlı bir heyecanla başvurduğuma; 

Bir Cuma sabahıydı, Ömer okuluna hızlı hızlı koşuyordu ve bir yandan da korkuyordu. Ödev kontrolcüsünün onu beklediği hatta sabrının taştığı düşüncesini kafasından atamamıştı. İçeri koşarken yoklamada adını duyan Ömer hemen boğazını temizleyip " Buradayım! " diye seslendi. Sırasına oturduğunda ise resim hocasıyla göz göze gelmişti. Bir duyuru mu yapacaktı yoksa dün eşyasını mı unutmuştu Ömer? Çantasının tüm bölmelerini açmıştı ama resim dersine dair hiç bir malzeme yoktu. Resim öğretmeni eliyle " Susun! " işareti yapınca derste o an bulunan öğretmen " Gençler, öğretmeniniz bir duyuru yapacak. " deyince herkes susup duyuruyu dinlemeye başladı. Ömer anlatılanları dinledikçe heyecanlanıyordu. Bir yandan ise başvuru şartları, yarışmanın başlangıç ve bitiş zamanı gibi şeyleri not almaya çalışıyordu. 

Nihayet o gün geldi ve başvurular açıldı. Başvuruyu yaparken ellerim titriyordu. Annem beni sakinleştirmeye çalışırken çoktan kurduğumuz arkadaş grubuna kadar herkese mesaj yolladım. 

( Hızlı ileri sarma : Yarışma gününde, 28.01.2023) 

İstanbul'dan herkese selamlar. Yarışmanın yapıldığı yere hoşgeldiniz. Şu an tüm yarışmacılar hazırlık yapıyor. Ben ise garip bir şekilde ne heyecan ne de başka bir duygu hissedebiliyorum. Bulunduğumuz yerde bir perde var, perdenin arkasında ise koca bir kalabalık. Peki korkuyor muyum? Hayır, tam tersi gururluyum. Çünkü şu hayatta okulumu temsil edecek öğrenci olarak seçilmiş olmak kadar güzel bir şey yok. 

( Hızlı ileri sarma 2: Yarışma bitimi, Saat 13:00 ) 

Bu sefer de sahne önünden selam vereyim :) Yarışma sırasında her ne kadar terlemiş ve soluk soluğa kalsam da asıl şu an her şey başlıyor. Karşımda okul müdürümüz ve arkadaşlarım duruyor. Onların da benim kadar heyecanlı olduğuna eminim. 

( Hızlı ileri sarma 3: Kazanan... ) 

Bizim okulun oturduğu koltuklara şöyle bir göz gezdirdim ve bir baktım ki herkes yanıma toplanmış. Sunucunun elinde ise 3 kart var, ki bu da 3 finalist demek oluyor. Anın verdiği sessizlikle aklıma annemin "Kaybetsen bile önemli değil." sözü geliyor. İşte o an 1. olan yarışmacının isminin yazılı olduğu bir zarf açılıyor. Gördüğüm Küçük "Öm" hecesi bile heyecanlandırıyor beni. Sonra Kaan bana sesleniyor ve olduğum yerde sıçrıyorum. Kaan bana hala sunucunun elinde olan kağıdı gösteriyor. 

Sunucu: Şu an elimde tuttuğum zarfta en iyi çizim yapan yarışmacının resminin ve kendisinin adı yazıyor. " Güzel İstanbul" isimli çizimiyle kazanan Ömer'i alkışlarınızla sahneye davet ediyorum! 

İnsanların alkışlarıyla sahneye doğru yürüyorum. Karşımda koskocaman bir kupa, arkamda arkadaşlarım ve öğretmenlerim. Mutlu bir sonla bitiyor yine bir bölüm daha... Kendinize iyi bakın, hoşca kalın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Youtube'da gördüğüm gezi vlogları hakkında... ( Genelde yurtdışı)

Merhaba dostlarım, bugün sizlerle uzun süredir planladığım bir yazıyı paylaşacağım. Öncelikle bu bir eleştiridir ve amacım sadece kendi görü...