Kaan'dan: Ömer'in çıkardığı meyve suyu içme sesiyle uyanmıştım ama ona kızamamıştım. Çünkü meyve suyu içerken "Ben masumum" anlamında sevimli bir bakışı vardı. Artık Türkiye'den uzaklaşmıştık. Daha ilk saatlerden ikimizde annemizi babamızı özlemeye başladık. Ah Türkiye'm! Seni de özleyeceğiz. Neyse ki Ömer meyve suyunu bitirmişti ardından izlemek için bir dizi açtık. Sonra bir duyuru işittik. Yakıt azalmıştı, bu yüzden Londra havaalanında mola verecektik. Biraz hava alalım diye uçaktan çıktık o sırada Esma nur'u gördük. Küçük fanları için imza veriyordu. Bu kız ne kadar duyarlıydı. Alçılı fanının koluna üşenmeyip imza attı. Bende otomattan sevdiğim yayının başlığını yazıp aldım ardından sıraya girdik. Uçağın deposunun dolması baya sürdü. İmza sırası bizdeydi. Çocuk gibi içimizi bir sevinçtir sardı. Esma nur'un ünlü olmasında bizimde payımız vardı ne de olsa. Her neyse... uçağın deposu doldurulmuştu. Esma'nın yanından ayrılıp uçağa bindik. Akşama doğru Paris'e varmıştık. İndiğimiz havaalanının yanında Eyfel kulesi rahatça görülüyordu. Allah'a şükür sağ salim Paris'teydik.
Son♡♡
Not: Araya neden kendini sıkıştırdın diye sormayın 20 bölüm boyunca amacım boşlukları doldurmak ve sizi sıkmak istemem. Ayrıca maceraları heyecanlı kısımda kesmeyeceğim. Direk anlatacağım.
Sıradaki bölümde nolacak sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder