Kaan'dan: Bunca zamandır Paris'teyiz. Ama bir çözüm bulunamadı şu zehire. Bizi de burda boş boş tutacaklarına taburcu etme kararı aldılar. Tam taburculuk belgelerini imzalayacakken bir ses duydum. Ağlamaklı bir sesti. Tabii ki de bu Özge'den başkası olamazdı. Danışmanın önünde oturmuş beklerken koşup bana sarıldı. Sonra şöyle dedi: "Kaan abi gitme! Sen gidersen bana kim arkadaşlık edecek?." Üzgündüm. Yapacak bir şeyde yoktu. Kendimi toparladım ve şöyle dedim: "Benim elimden bir şey gelemez ki miniğim :( Hem sen bana arkadaşlık ederek burada mutlu olmamı sağladın." Diyebildim. Ben bu hayatım boyunca onun kadar cesur ve tatlı bir kız görmemiştim. Sonra bunu ilk arkadaş grubumuza, hocalara ve anneme duyurdum.
Bizimkiler:
Kaan: Merhaba arkadaşlar. Naber?
Selahattin: İyidir. Senden naber?
Kaan: İyiyim işte...
Esma nur: Yattığın hastanede bir kız varmış diye duyduk. Doğru mu?
Kaan: Evet. Fakat siz nasıl biliyorsunuz?
Musa: Ailesi para toplama kampanyası başlatmış. Nöbetçi öğrenciden duyduk dün.
Ömer: İnanın çok tatlı biri.
Kaan: Yaa evet. Abi kardeş gibi olduk hemen. Daha 8 yaşındaymış. Bu yıl 9 oldu.
Esma nur: Türkiye'ye dönme tarihininiz belli mi?
Kaan: Hayır. Aklıma gelmişken size bir şey sorsam.
İrem: Buyur sor.
Kaan: İrem belki sen araştırmışsındır. Bilge Senem kim?
İrem: Öyle biri var mı ki? Hiç duymadım.
Selahattin: Bence uydurma.
Ömer: Ama uydurma olsaydı neden tüm Paris ondan bahsederdi ki?
Kaan: Bilmiyorum. Ama Selahattin'in dediği mantıklı geldi.
Musa: Mantı yiyin mantıklı konuşun arkadaşlar 😂 Demek ki Selo (Selahattin) hep mantı yiyor ondan böyle konuşuyor.
Hamza: Espri süper 10/10 verdim gitti.
Musa: Eyvallah gardaşım. Sağolasın.
Esma nur: Siz şimdi çıktınız o zaman.
Kaan: Evet. Otelde dinlenip oraya gideceğiz.
☆▪Son▪☆
Yazarınızz: Senaryomuzun bazı kısımları değiştirilmiştir. İyi okumlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder